31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde Samsun’da CHP’nin tek kazandığı yer Atakum oldu.
Atakum, Samsun’un her anlamda en hızlı gelişen ve büyüyen ilçelerinden biri.
CHP, 2019 yılında Atakum’da Cemil Deveci’yi aday gösterdi ve kazandı. Ancak 2024 seçimlerinde tekrar aday göstermedi, yerine 2015-2019 yıllarında ilçe başkanlığı yapan, lise mezunu Serhat Türkel‘i aday gösterdi ve kazandı.
Samsun’un eğitim ve ekonomi düzeyi en yüksek ilçesi olan Atakum’un yeni seçmen sayısında 2024 seçimlerinde ciddi bir artış oldu. Genç seçmen artışına AK Parti’ye olan tepkiler de eklenince CHP yüzde 46.5 ile (2019 seçimlerinde yüzde 48.46 idi) tekrar kazandı.
Ancak CHP’den CHP’ye geçen Atakum Belediyesi’nde seçimden bu yana sular bir türlü durulmuyor.
Dün, Samsun Atakum Belediyesi’nin 3 kuruşluk makam odasına yapılan icra işlemi gündeme oturdu.
Seçimin hemen ardından borçların konuşulduğu ve her geçen gün borç gündeminin daha da ısıtıldığı süreçte, makam odasının icrayla boşaltıldığı haberinin Atakum Belediyesi tarafından servis edilmesi tam bir fiyaskoydu. İlk günden nasıl bir yönetimsizlik, basiretsizlik içinde olduklarını tüm Samsun gördü. Bu durumu CHP de gördü mü? Ya da görür mü, bilemem.
Ancak tüm bu süreç ve akabindeki icra şovu, ne CHP’ye ne de tecrübesiz başkana fayda sağlar. Aksine zararı olur.
İktidar olma yolunda mücadele eden CHP’nin belediyesinde yaşanan bu basiretsizlik CHP’ye ve Başkan Türkel’e eksi yazar.
Bugün hemen hemen Türkiye’nin her yerinde belediyeler borç batağında ve icralık. Bu durum sizden önce de böyleydi. Kaldı ki tüm bu sıkıntılar yaşanırken Türkel de ilçe başkanıydı. Yani durumdan haberdar olarak aday olduğu belli. Aday olabilmek için de bin bir türlü kapı aşındırdı.
Sürekli ağlayarak bir sonuç elde edemeyeceği gibi işlettiği bu süreç, aksine milletin “CHP Yönetemiyor” algısının artmasına yol açacak.
Her seçim döneminin ardından alacaklılar panikler ve belediye başkanlarıyla iletişime geçip uzlaşma sağlamak, güven almak ister. Ancak bu kez Atakum’la anlaşmak isteyen alacaklılar bir muhattap bulamadı. “Kiminle anlaştıysan ona gidin” denildi ya da telefonlara çıkmadılar, randevu vermediler. Tüm bunların ardından, bu 3 kuruşluk makam odası icrası da haliyle şov olarak algılandı. Belediye basın biriminin bu rezaleti servis etmesi de bu durum açık göstergesi.
Eğer, “Makam odamı beğenmiyorum, değiştirmem lazım. Tasarruf tedbirleri çıkmışken değiştirmem sıkıntı olur, bu yolla hem odayı değiştireyim hem de şov yapıp mağduru oynayayım. Böylece millet hizmeti de sorgulamaz” diyorsanız, o başka. Şahsen ben böyle düşündüğünüzü sanmıyorum. Bu yol çok zayıf bir zekanın ürünü olur.
Sonuçta siz belediyeyi başka partiden değil, yine mensubu olduğunuz partiden yani CHP’den teslim aldınız. Bu ve benzeri durumların partiye zarar vereceğini, seçmenin gözünde de yetersiz görüneceğinizi mutlaka bilirsiniz. İlçe başkanlığı yaptığınız bir ilçenin belediye başkanlığına aday olurken sağır sultanın bildiği bu borçları bilmiyor olamazsınız.
Tabii, göreve getirildiğiniz yer ve makam zor!
Tecrübe, donanım ve sabır ister.
Bunların tümü sizde olmayabilir. Belediye çalışanları da bunun için var. Liyakatli, iş bilen, kriz çözen bir kadro oluşturmadıysanız, bu da sizin sorununuz! Başkan yapılmışsınız ama yönetici olamamışsınız demek ki. Karşınıza çıkan ilk krize yenik düşmüş, güven sarsmış olursunuz.
Takım elbiseleriniz ‘ben buradayım‘ diyor. Borçları yöneterek ve Atakum’un sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak da ‘ben buradayım’ diyebilirdiniz.
Kısacası, Atakum kendi başına büyüyen bir değer ve potansiyel. Sizin çok bir şey yapmanıza gerek yok! Doğru yönetmekten başka.
Kısacası, seçim öncesi de vaat ettiğiniz gibi:
‘Çalmayın Çaldırmayın, Atakum’a Yeter..!’