Fındık sezonunun çok öncesinde tehlikeyi fark edip yetkililere seslenen fındık üreticisi, yaşanan sorunlara çözüm bulunmadığı için büyük bir krizle karşı karşıya.
TMO her ne kadar fındık alım fiyatını 130 TL olarak açıklasa da, bırakın 130 TL’yi, fındığını satamayan bir yığın üretici var.
“Kahverengi kokarca fındığımızı yok ediyor. Buna bir çare bulun. Bize sahip çıkın, emeğimiz heba oluyor” diye aylardır ses yükselten fındık üreticisine kulak tıkanınca fındık üreticisinin fındığı çöp oldu, toplanan fındık maliyeti bile kurtarmadı. Üreticinin fındığı elinde kaldı.
Fındık üreticilerinin bu sezon çok büyük bir zarara uğradığını ifade eden Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün, “Bize sahip çıkan yok. Kendi çabamızla mücadele veriyoruz” diyerek üreticinin sıkıntısını şöyle özetledi:
“ÇOK ZOR DURUMDAYIZ”
“Karadeniz Bölgesi’nde kahverengi kokarca yüzünden üründe randıman büyük oranda düşünce, üretici fındığını satamaz hale geldi. Kahverengi kokarca, fındıkta randımanı 35-45’e düşürdü. Üreticiler, 50 randıman altında kalan ürünlerini satamamakla karşı karşıya kaldı. Kokarca bize çok zarar verdi. Tüccar ve TMO şu an sahil kesimdeki üreticinin fındığını alamıyor. Çünkü fındığın randımanı 30-46 geliyor ve çürük. O yüzden sıkıntımız büyük. Fındık üreticisi isyanda. Bugün yetkililerle bir araya gelip, sorunları masaya yatırıp, çözüm yolu arayacağız.”
“DEVLET BİR ÇÖZÜM BULSUN”
Randımanı düşük de olsa fındığımızı TMO’nun alması lazım. Bize sahip çıkan yok. Kendi çabamızla mücadele veriyoruz. Üreticinin fındığı elinde patladı. Borç zamanı geldi. Fındığı ne TMO alıyor, ne tüccar. Devletin buna bir çözüm bulması gerekir. Üreticinin elindeki fındığı randımansız bir fiyat belirleyip, TMO’nun almasını bekliyoruz. Zaten üretici yeterince zarar etti. En azından elindeki fındığı çıkarsın.”
“TOPLU İLAÇLAMA YAPILMADI”
Yine derdini CHP Samsun Milletvekili Murat Çan’a anlatmaya çalışan çiftçiler ise şöyle isyan etti:
“Derdimiz çok büyük. Toplu ilaçlama yapılması gerekiyordu. Kimi yapabildi, kimi yapamadı. Dolayısıyla yapılmasının da bir anlamı olmadı. Kahverengi kokarca bütün mücadelemizi yok etti. Aylardır sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bu işe devlet el atmalıydı. Üreticiye gerekli ve yeterli destek verilmezse olacağı buydu. Gübresi, mazotu, ilaçlaması, sulaması, işçiliği… Çare toplu ilaçlamaydı ama sesimizi duyan olmadı. Biz bunca masrafın altından nasıl kalkacağız?”
