İYİ Parti Samsun İlkadım İlçe Başkanlığı’nda yapılan delege seçimlerinden VEFASIZLIK çıktı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in her fırsatta vefa vurgusu yaptığı Partisinin Samsun İlkadım İlçe Başkanlığı bir vefasızlığa imza attı.
Partinin zorlu kuruluş yıllarında ölümüne mücadele veren yine bir mücadeleye giderken geçirdiği kazada ölen İbrahim Özyer’in eşi Nursel Özyer’e ve bir önceki dönem İl Başkanlığı yapmış olan Recep Güleroğlu’na delege seçilebilecek oy dahi verilmedi.
Seçimlerde İbrahim Özyer’in eşi Nursel Özyer’e 1 oy çıkarken bir önceki dönem İl Başkanlığı yapmış olan Recep Güleroğlu’na ise 17 oy çıktı.
Kurucu İl Başkanı ve İbrahim Özyer’le birlikte kaza geçiren Ömer Süslü ise kendisinin talep etmediğini ifade etti.
Ömer Süslü ‘nün o kazadan sonra yaşadığı sıkıntılarda bir an bile yokluğunu hissettirmeyen İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Süslü’yü sık sık ziyaret etmiş, GİK Üyesi olarak idari kadrosuna katarak ahde vefanın ne kadar önemli olduğunun mesajını vermişti.
Şimdilerde ise o zorlu günlerin canı pahasına mücadelesini verenler listelerde yer bulamıyor, delege bile olamıyor.
Konuyla ilgili bilgi ve fikrine başvurarak, “Bu durum ile ilgili bir istişareniz oldu mu?” diye sorduğum İl Başkanı Hasan Aksoy, soruya cevap vermekten ziyade delege seçim sürecinin nasıl olduğunu anlatarak, “Ben il başkanıyım, henüz bir bilgim yok, ilçe başkanı bilir, bu konu niye sizi ilgilendiriyor, listede isimleri vardı, seçilmemişler demek ki” şeklinde ifadelerle soruma yanıt vermek istemedi.

Peki, bu durum size göre de bir vefasızlık değil mi? İlçe Başkanınız Burcu Işıtan Satar, il delegelerinde bu isimleri vererek bir vefa örneği gösterir mi?
Onu ilçe başkanı bilir?
Siz il başkanısınız bir görüşünüz yok mu?
Onu ilçe başkanı bilir
Siz İl Başkanı olarak bir inisiyatif kullanır mısınız?
O ilçe başkanının bileceği iş
*****
Telefonla arayıp görüş ve fikir sorduğum İlkadım İlçe Başkanı Burcu Işıtan Satar ise;
Bu konuda henüz listeler askıya çıkmadan, resmi sonuç almadan yorum yapamam” diyerek cevap vermekten kaçınsa da sormaya devam ettim:
Canan YILMAZ: Niye sonuçlar belli değil mi? Değişebilecek bir sonuç mu var?
Burcu Işıtan SATAR: Listeler askıya çıkmadan konuşamam?
Canan YILMAZ: Size göre de ahde vefasızlık değil mi?
Burcu Işıtan SATAR: Listeler askıya çıkmadan bir şey diyemem
Canan YILMAZ: Listeler askıya çıkınca sonuç değişir mi?
Burcu Işıtan SATAR: Listeler askıya çıkmadan yorum yapmam doğru olmaz,
Canan YILMAZ: Peki, listeler askıya ve bu isimler yok. Siz bir ilçe Başkanı olarak ahde vefa gösterip inisiyatifinizde olan il delegelerinin içinde yer alacaklar mı?
Burcu Işıtan SATAR: Bu bir gazeteci sorusu değil?
Canan YILMAZ: Niye? Seçim yapılmadı mı? Bu isimler bu partinin temelini atmadı mı? Bu yolda can vermedi mi? Bu oyları görünce yüzünüz kızarmadı mı? Belki telafisi için böyle bir adım atmak istersiniz diye düşündüm? Bunda ‘gazeteci sorusu’ olmayacak ne var?
Araç kullanıyorum. PAT. Telefon kapandı.
HABER ANALİZİMİN DİP NOTU:
Gazetecilik; sormaktır, sorgulamaktır!
Ama cevap vermek istemesen de yüze telefon kapatmak terbiyesizliktir, saygısızlıktır.
‘Demokrasi getireceğiz’ diyen bir partinin mensubuna hele ki ilçe başkanına hiç yakışmadı. Biz ‘gazetecilik’ yapmaya devam edeceğiz, o arada siz de rahatsız olacağınız bir soru sorulduğunda avazınız çıktığı kadar bağırmadan konuşmayı, iyi günler diyerek telefon kapatmayı öğrenirsiniz umarım.