Doğru ile gerçek her ne kadar eş anlamlı sözcükler olsa da bazı doğruların doğru anlaşılması için zamana ihtiyacı vardır, gerçeklerin ise görmek isteyen iki çift göze.
Ülke siyasetinde cevabını bulmakta zorlandığınız bazı doğrular gibi…
Ama her türlü değişmeyen tek şeydir:
Doğruların yalnızlığı,
Gerçeklerin çıplaklığı.
Aylar önce Samsun gündeminde ses getiren bir konunun teyidi için CHP’nin Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’i aramıştım.
Emekçi söylemleri üzerinden sıklıkla politika üreten CHP’nin Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, daha yolun başında borç edebiyatına başlamıştı. Belediyeyi kendi partisinden (CHP) devralmasına ve o dönem de ilçe başkanı olmasına rağmen, “Borç, tahmin edilebilenden çok. Bu durumda hizmet yapabilmesi de çok güç.” denilebilir elbette.
Sonra bu durumu daha duyulur, görünür hale getirmek için 3 kuruşluk makam odasına icra getirildi. Getirildi diyorum çünkü o günlerde (halen öyle), Başkan Türkel hiçbir alacaklının ve ziyaret etmek isteyenin telefonlarına bakmıyor, dönüş de yapmıyordu. İletişim kurulacak, uzlaşı sağlanacak tüm yolları tıkamıştı tecrübesiz başkan.
Hadi bunu da tecrübesizliğine verelim.
Bunca olayın ardından başkan ne yaptı peki? Daha seçimin bitmesinin sıcağında (5 buçuk ay sonra), 26 buçuk milyonluk villaya taşınmasıyla gündem oldu. Seçim öncesi borç batağında olduğu konuşulan, iddia edilen başkan!
Emekçi hakkını savunarak siyaset üreten bir partinin mensubu olan başkana konuyu teyit için arayıp sormuştum:
• Değeri 26 buçuk milyon olduğu söylenen villayı satın aldınız mı?
• Hayır.
• Kiraladınız mı?
• Evet. Emlakçıdan.
• Ne kadara kiraladınız?
• Kem küm…
• Biz basınla reklam çalışmalarımızı tekrar gözden geçireceğiz.
Yani CHP’nin başkanı, bir konunun teyidi için arayan gazeteciye “Sizinle çalışalım da bu konulara girme.” imasında bulunuyordu.
Gelelim Ak Parti’nin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’a
Samsun’u yakından ilgilendiren, büyükşehirin uhdesinde olan ve Samsun menfaatine olan konuları biz de gazeteci olarak yakından takip ediyor, yazıyor, kamuoyuyla paylaşıyoruz; gazetemiz ve sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla.
Tarafsız haber yapmamız, Samsun’un sorunlarını ve Samsun’a yapılan yanlışları yazmamız, Halit Doğan’ı çok rahatsız etmiş olacak ki devletin belediye bütçesinden bizim için koyduğu kaynaktan ödemesi gereken ilanımızı kestirdi.
Bu rahatsızlığı, Başkan Doğan’ın ilgili müdürü bize iletti. Bizimle yapılan ilan çalışmasını hatırlatarak, bu şekilde devam edip etmeyeceğimizi sordu.
Gazeteciliği onuruyla ve hakkıyla yapacağımız cevabını alınca da devletin bizim için ayırdığı bütçedeki hakkımız kesildi.
Buraya kadar ki özet…
Biri CHP, diğeri Ak Parti belediyesi.
Serhat Türkel haberi bir hafta önce Halit Doğan ile ilgili köşe yazımda geçtiğimiz perşembe yayımlanmıştı.
Aman Allah’ım, cuma akşamı bu iki haberi paylaştığımız sosyal medya hesaplarımızdan sadece Facebook olanına bir saldırı bir saldırı…
Haberi sadece Facebook’tan kaldırtmak için sabahlara kadar uğraştılar. Bu çapsız, ucuz işlerin peşinde koşanlardan başkanların haberinin olduğunu pek sanmam!
22 yıllık meslek hayatımın 9 yılını kurumlarda geçirmiş bir gazeteci olarak bu çapsızlığı genelde başkandan kemik bekleyen, koltuk bekleyen işgüzarlar, ‘itler’ yapar.
Facebook hesabımızda değerlendirmeye alınan haberlerimiz gazetemizde ve diğer sosyal platformlarımızda duruyor tabii ki.
Ancak itler doyumsuzdur. Gıdaları kesilmesin, artsın isteyen bu itlerin tek meziyeti vardır: yalamak. En çok kim yalarsa, kemiğin büyüğünü o kapar hesabına göre.
Biz gazetecilerin bir görevi de bu it sürülerinin, bir koltuk ya da bir kemik uğruna yalayarak gözlerini kararttığı vekilin, kamu görevlisinin ya da belediye başkanının gözündeki perdeyi açmaktır. Aksi halde itlerin kurduğu çukur düzeninizin içine düşer ve millet için çalışamazsınız!
Ancak garip olan…
Biri CHP’nin, diğeri ise Ak Parti başkanını ilgilendiren haberlerimize aynı anda saldırılıp kaldırılmak istenmesi.
Hedef ve mücadeleleri ayrı görülse de, kemik bekleyen itler aynı sanırım. Onları da kimlerin, nerelerden, nasıl beslediğini ilerleyen günlerde yazacağım.
Son olarak…
Bu iki başkana bir tavsiyede bulunmak isterim, hayvansever ve bir köpek sahibi vatandaş olarak:
İtlerin tokluk hissi yoktur. Verdikçe yerler, yedikçe daha çok yalarlar. Yaladıkça gözünüzü karartırlar. Ayarını kaçırırsanız da maazallah kuduz olur; önce sizi ısırırlar.
Sorunun çözümü sadece bu itleri ayıklamakla bitmiyor tabi. Çürütülmüş sistemden memnun olan, hakkından fazlasında gözü olan, yasası olmasa da ahlaka uymayan düzene karşı duruşumuza sesi çıkmayan herkes de bu sorunun bir parçasıdır.
İşte bu yüzden doğruların, her zaman yalnız olsa da takdire, desteğe değil, zamana ihtiyacı vardır. Gerçekler ise görmek isteyene çırılçıplaktır.
NOT:
Bu itlerin yaşama tutunma gayretleri beni ziyadesiyle üzdü. Çok üzüldük. Yazılımcı ortağımla oturduk, düşündük ve bu arkadaşların rahatsız oldukları gerçekleri diğer sosyal platformlarımızdan da kaldırmalarına yardımcı olma kararı aldık.
Aşağıya bırakacağım linki tıklayıp komutları takip ettiğinizde, rahatsız olduğunuz tüm gerçekleri ortadan kaldırabileceğiniz bir yol açtık sizlere.
Samsunanaliz.com’u susturmak için TIKLA!
