fbpx

Samsun basını kadınların çığlığını duydu. Ya diğerleri…

Kadınlar artık susmayacak
Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti, şiddeti, tacizi, mağduriyeti okumayalım

Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti, şiddeti, tacizi, mağduriyeti okumayalım.

Aslında işin aslı görünenden daha vahim. Biz sadece medyaya yansıyanlardan yani buzdağının görünen yüzünden haberdar olabiliyoruz. 

Buzdağının bir de görünmeyen tarafı var ki orda yara çok daha derin. Her ne kadar kadın örgütleri, bu soruna parmak basmak, çözüm bulmak için mücadele verse de sonuç alınmakta yetersiz kalınıyor.

Bu durumun örneklerinden sadece bir kaçı bir hafta içinde Samsun’da yaşandı. Ve 20 yaşında bir genç kız (İlklima Naz Akbörü) intihar ya da cinayet olduğu henüz aydınlatılmamış olsa da ıstırabını kâğıda sığdıramamış, tacizden kurtulamadığının notunu düşmüştü bu hayattan giderken.

İlklima Naz Akbörü (20) daha hayatının baharında maruz kaldığı tacizlerin onu ölüme nasıl sürüklediğini yazmıştı son notunda.

SAMSUN BASINI KADINLARIN ÇIĞLIĞINI DUYDU, YA DİĞERLERİ

Yine bugün Samsun yazılı basının manşetleri iki kadının ‘İMDAT!’ çığlığıyla çıktı okurunun karşısına.

Tacizden, şantaj ve tehditten kurtulamadıklarını haykıran iki kadın adliye koridorlarında ‘Ölmek istemiyoruz, sesimizi duyun’ diye adalet arıyordu.

Delilli, ispatlı şikâyetlerine rağmen 2 buçuk ay içeride yatan sapığın salınmasına isyan ediyorlardı. Ne acıdır ki 2 buçuk ayın sonunda salınan sapık aynı taciz ve tehditlerinin şiddetini artırarak devam etmiş.

CEZA ALDI AMA ISLAH OLMADI

Birbirlerini hiç tanımayan mağdurlardan Duygu K. ile Esra D. bugün Samsun Cumhuriyet Savcılığına giderek E.K.’nin cezaevinden tahliye olduktan sonra aynı şekilde tehdit ve tacizlerinin devam ettiğini, her ikisinin de kız çocuklarının bulunduğunu ve kendilerini ve çocuklarını tehdit ettiğini ileri sürerek yeniden suç duyurusunda bulunup şikâyetçi oldular. Ve maalesef aynı sapığın daha birçok kadına bu taciz ve tehditler yaptığı da iddialar arasında.

“Adalete sesleniyorum. Lütfen bu şahsı ve bugün gibileri içeri alın ve cezasını verin” diye öldürülmekten korktuklarını söyleyen kadınlar, “Umarım, yaptıklarıyla içeri girer ve uzun bir süre çıkmaz. Bize yaşattıklarının daha beterini yaşasın istiyorum” diyerek kustular öfkelerini.

KADININ BİRAKIN ADINI YAŞAM ALANI DA YOK

Kadınlara yönelik şiddete, kadınların haklarının ellerinden alınmasına karşı mücadele edenlerin en başta gelen Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, verdiği bir beyanatta aslında bu sorunun ne kadar vahim boyutlarda olduğunu istatistik verilerle ortaya koyuyor.

Canan Güllü, “Türkiye’de kadının adı yok, artık Türkiye’de kadının yaşam alanı da yok” diye tanımlıyordu gelinen noktayı.

Kadının bırakın adını yaşam alanı kalmadı” diyen Güllü, “Sokakta öldürülme, taciz, tecavüz, istismar edilen çocuklar, eğitimden toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin çıkarılması, geleneksel yargılar, yargılamada faillerin cezasız kalması gibi birçok sorunla birlikte diyebilirim ki, nüfusun yarısını oluşturan kadınların artık yaşam hakkının olmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz” diyerek özetliyor konunun ne boyutta derin bir yara olduğunu.

Peki, Samsun basını konunun önemini gördü, ya diğerleri…

samsunanaliz.com haber merkezi olarak Samsun’a karşı sorumlu olan ve hizmet veren birçok STK Temsilcisine, siyasetçisine ve bürokratına sorduk:

“Siz bu konuda ne düşünüyor, ne yapıyorsunuz?”  

Cevapları toparlıyoruz. En kısa sürede Samsun’da kadın için kim ne diyor ne yapıyor siz okurlarımızla paylaşacağız.

Tüm sorularınızın cevaplarını bu linkte bulabilirsiniz

Samsun basını kadınların çığlığını duydu. Ya diğerleri…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Samsun haber - Son dakika Samsun haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin